Bu Blogda Ara

Öne Çıkanlar

Eskişehir’deki faşist terör saldırısı: Faşizan propagandanın gençler üzerindeki etkisi.

  12 Ağustos tarihi olmak üzere Eskişehir’de 18 yaşında bir faşist halka bıçakla saldırdı. Terörist canlı yayınladığı saldırıda nerdeyse hep...

13 Nisan 2024 Cumartesi

Kapitalizm ve Otizm


Otizm günümüzde tedavi edilmesi gereken bir hastalıkmış gibi görülür. Bunun tek sebebi kapitalizmdir. Kapitalizm otizmi bir engel haline getirmekle kalmayıp yanlış bir otizm algısı oluşturur. Kapitalizm altında otistik bireylerin işyerlerinde bunalması bile nörotipik bir insandan çok daha zordur. Bunun nedeni duyusal yük, sosyal etkileşimden geri kalma veya kendi ihtiyaçlarını tanıyamama olabilir. ihtiyaçlarını tanıyamamak bir çok sebepten olabilir. Örneğin kar odaklı araştırmanın otistik insanların ihtiyaçlarını görmezden gelmesi, otizmin metalaşmasından kaynaklı gerçek ihtiyaç ile isteklerin karıştırılması, doğru teşhisin ülke koşullarında verilmemesi gibi.

Duyusal Yük

Pek çok otistik insanın hassasiyet seviyelerinin nörotipik bir insandan çok daha yüksek olması ses, ışık, koku veya doku gibi duyuların aşırı boğulma hislerine yol açarak otistik bireylerin kendini kısıtlamasına neden oluyor. Özellikle büyük şehirlerde kapitalizm insan duyularını gereğinden fazla kullanmaktan faydalanır. Bu da otistik bireylerin işyerlerinde, ya da genel olarak sosyal hayatta geride kalmasına yol açar. Otistik bir bireyin işyerini kendi koşullarına göre seçmesi onun yapmak istediği ya da yapabileceği iş alanlarını kısıtlar. İşyerlerinde patronun istediği her zaman işçinin işyerine uyum sağlamasıdır, işyerinin işçiye değil. Bu durumda eğer işyeri fazla duyusal yük bindirecek bir alansa otistik ya da genel olarak nöroçeşitli insanların ihtiyaçları karşılanamaz.

Sosyal Prim

Kapitalist pazardaki başarınızı tanımlayan şey ne kadar kendinize güvendiğiniz, uyumlu olduğunuz ve bulunduğunuz ortamda kolayca rahat edebilmenizdir. Bu göz temasından çekinen, sosyal etkileşimi zor bulan ya da konuşamayan otistik bireylerin işini zorlaştırır. Bu da bir kez daha işine devam edebilen nöröçeşitli sayısını azaltır. Fakat üstünde durulmalı ki sosyal etkileşimde sıkıntı çeken nöroçeşitli kişilerin bu sıkıntıları çekmesinin de sebebi bir noktada kapitalizmdir. Sistem öyle bir standart oluşturuyor ki her yerde nasıl bir insan olman gerektiği senin için belirleniyor. Bu da otistik bireylerin standarda uymadığını hissettiği an sosyal etkileşimden uzak durmaya başlamasını sağlıyor. Böylece toplumdan iyice uzaklaşıp sistemin de istediği gibi bir kenara atılıyorlar.

Otizmin Metalaştırılması

Nörolojik çeşitliliğe ilişkin bilgi arttıkça kapitalistler de yeni bir pazar yerinin farkına varmaya başladı. Şirketler duyusal yardımcılar, stim oyuncakları, pahalı ‘’tedaviler’’ ve benzeri şeyler üretip satıyor. Bunlardan bazıları faydalı olabilir fakat bunlar otistik insanların ihtiyaç duyduğu şeyin kabul edilmek değil, sadece daha fazla ürün olduğu fikrine çıkıyor. Otizm bir kaç ürün ile geçebilecek bir şey değildir. Tedavi gibi saçmalıklar sadece otizmin toplum içerisindeki algısını değiştiriyor.

Kar Odaklı Araştırma

Amerikan hayır kurumu Autism Speaks destek hizmetleri sağlamak ya da otizm üzerindeki yanlış algıyı değiştirmeye çalışmak yerine otizme ‘’çare’’ bulmaya milyonlarca dolar harcıyor. Autism Speaks gibi birçok kurum bunu yaparken otizmi trajik bir hastalık olarak gösteriyor. Bu süreçte de çare bulunmaya çalışan otistik insanlar psikolojik zarar görüyor

Türkiye’de Teşhis Süreci

Doğru Teşhis

Özellikle kadınlar günümüzde otizm teşhisi alma sürecinde birçok diğer nöroçeşit teşhislerinden geçiyor. Otistik kadınların çoğu hayatlarında en az bir kez bipolar, borderline kişilik bozukluğu, antisosyal kişilik bozukluğu gibi teşhislerden geçmiştir. Bunun bir çok nedeni varken en önemli nedenlerinden biri otistik kadınların maskeleme sürecinin çok genç yaşlardan başlamasıdır. Çünkü kadınların uyması gereken standart her yaşta daha serttir. Bu da otistik kadınların standartlara uymadıklarını çok genç yaşta anlamalarını sağlar. Maskeleme yüzünden kişi psikoloğa gitmeye yeltense bile teşhis alamayabilir. Başka bir neden ise çok uzun bir zamandır otizme yönelik çalışmalar her zaman erkek beyni üzerinden olmasıdır. Bu da kadınların otistik olamayacağı algısını yaratır.

Doğru Terim Kullanımı

Günümüzde Türkiye’de hala DSM-5’dan kaldırılmış olan Asperger sendromu terimini kullanıyor. Bu sendrom aslında otizmin farklı bir yanı olarak görülür fakat aslında asperger diye bir şey yoktur. Asperger şu anda düşük ihtiyaç seviyesine sahip olan otistik bireyler için kullanılır. İsmini Hans Asperger’dan yani 800 çocuğun ölümüne sebep olmuş bir Nazi’den alması yetmezmiş gibi aynı zamanda engelli ayrımcılığı yaratan bir terimdir. Otistik insanları asperger ve otizm şeklinde ayırmanın amacı işlevsellik seviyelerine göre ayırmaktır. Hans Asperger otistik çocuklardan işlevselliği düşük olanları ayırırdı ve bu bir çok otistik çocuğun ölümüne sebep oldu. Fakat bugün hala kendisini bir kahramanmış gibi anlatan makaleler bulabilirsiniz. Sanki çocukları ölüme götürmüş değil de işlevselliği yeterli olan çocukları kurtarmış gibi gösterilir.

‘’Kapitalizm otizmi engel haline getiriyor.’’

Pek çok kişi bu cümleyi kapitalizmin otistik insanlar yarattığı kanısına getirdiğini düşünür fakat bu gerçeklerden çok uzaktır. Kapitalizm otistik insan yaratamaz çünkü otistik olunmaz, otistik doğulur. Kapitalizmin yaptığı şey otistik insanların önüne engel koymaktır. Böylece otistik insanları engelli haline getirir. Otizmin getirdiği sorunların aslında kolayca önlenebileceğini görebilirsiniz. Çoğunun hemen hemen hiçbir maliyeti olmaz. Gereksiz ses ve ışıktan kurtulmak çoğu otistik bireylerin engelini azaltır bile. Bunalmayı ve hatta panik atakları azaltacağından günlük hayatları çok daha verimli geçmeye başlar.

Ayrıca daha önce de bahsettiğim gibi otistik insanlar sosyal standartlara uymama eğilimindedir fakat bu onlarda bir sorun olduğu için değil sistemin standartlarında sorun olduğu içindir. Bu durum yine otistik insanların kapitalizm içinde uyum sağlamasını zorlaştırır ve önüne engel koyar. Fakat karıştırılmaması lazımdır ki her nöroçeşitli insanın engelini kapitalizm koymaz. Nöroçeşitli bozuklukların koyduğu engelleri tamamen görmezden gelmek doğru değildir. Bazı bozukluklar psikolojik engeller koyabilir ve en sağlıklı tedaviyi görmeleri gerekir.

Kısacası yaşadığımız Emperyalist-Kapitalist dönemde sermaye sistemi Otizmi ve nöroçeşitliliği bir engel haline getirmektedir. Kapitalizm altında otistik insanlar her zaman köşeye atılmış olacaktır ve otistik insanların kurtuluşu ancak proleter devrim ve kapitalizmin yıkılışındadır.


En Çok Okunanlar