Günümüzdeki Eğitim Sistemi
Günümüzdeki eğitim sistemi tamamen baş ordu partisinin düşüncelerinin öğrencilere dayatıldığı; devletçilik, milliyetçilik, faşizm düşüncesi ve itaatkarcılığın ileri düzeyde ezberletildiği, insanların yeteneklerine göre olacakları mesleğe değil bir işçi yetiştirmeye yönelik uyguladıkları bir beyin yıkama düzeninden başka bir şey değildir.
İlerici bir sistem adı altında gerici bir öğretide çizgisini bozmayan, parası olanların rahat yoksulların ise hayatını mahvedip kendine vakit ayırmadan geçemeyeceği bir sistemdir.
Bu sistemin asıl amacı ise başta dediğim gibi işçi yetiştirmek, din duygularını aşılamak ve devlete itaatkar insanlar yetiştirip sorgu yeteneklerini kaybettirmektir.
Bu 12 yıllık yıkanma aşamasını başarı ile geçen insanlarda; devletçilik, milliyetçilik gibi temel unsurlar başta olmak üzere polis ve askere bağlılık gibi etkileri görmekte kaçınılmazdır.
Eğitim her zaman 2 zeminde işlevini sürdürür, ideolojik ve maddi. Şöyle bir örnek verelim; Kapitalist toplumlar insan sömürüsü üzerinden sermaye kazanmaya yöneliktir, Kapitalist toplumlarda ana hedef, artı-değer sömürüsü üzerinden sermaye birikimini sağlamaktır. Eğitim ise bu sömürüye tabi tutulacak nitelikli-niteliksiz iş gücünün yetiştirilmesi ve bu iş gücüne özel mülkiyet ideolojisinin kanıksatılmasının aracıdır. Kısaca sömürü “doğal”laştırılmakta, giderek sömürülenler bunun farkında bile olamamaktadır.
Kapitalizm, insanın çok yönlü gelişimini sağlamayı gerçekçi bir iddia olarak ortaya asla koyamamıştır. Kişinin yeteneklerinin parçalanması ve yabancılaşma, kaynağını kapitalizmin sınıflı toplum yapısından, kafa ile kol emeğinin ayrıştırıldığı çalışma süreçlerinden almaktadır. Oysa marksist teori, insanın çok yönlü gelişmesinin önünde engel teşkil eden üretim biçimi-üretim ilişkileri, birey-toplum, zihin-beden vb. çelişkileri tarihsel ve diyalektik materyalizmin ışığında çoktan çözümlemiştir. Sosyalist toplumun tüm kurumları ve elbette ki eğitim bu çelişkileri toplumsal mülkiyet zemininde ortadan kaldırmanın birer aracı konumundadır.
Politeknik Eğitim
Politeknik Eğitim komünistlerin istediği eğitim düzenidir. Özel mülkiyetin kaldırılması, parasız bir eğitim düzeni ve herkese eşit olanaklarla verilen eğitimler ile gelişmiş ve çok yönlü bir insan oluşturulması ön plandadır. Politeknik eğitimi tanım olarak ele alacak isek politeknik eğitim; tarihi ilkçağın maddeci filozoflarına değin uzanan, maddeciliği diyalektik olarak kavrayan bir eğitim/bilgi akımıdır.
Politeknik eğitim sorgulamayı öğretir, evreni oldu bitti ve kendi başına oluşma prensibini değil, çelişkileri ele alır. Yani evreni her şeyi ile tamamen ele alıp sorgular, buradaki evren kavramını sadece din unsurları ile çeliştirmeyin, buradaki evren kavramı bilimin, gerçekliğin tamamıdır.
Bu bulanıklıklara kanmayıp gözümüzü açmamız gerçekleri okuyup yazmamız lazım, isteselerde istemeselerde.
Politeknik eğitim öğrencilere bilimle tekniğin karşılıklı ilişkilerini anlatıp özünü kavratmaktır. Bu yüzden birey sorgulamayı öğrenir ve bir araç olmaz, artık gerçek bir bireydir, doğruyu yanlışı ayırt eden, sorgulayan, bir dinin veya baş ordu partisinin amaçlarına boğulmayan bir birey olur.
Politeknik eğitim, çok-mesleklilik eğitimi değildir. Eğitim sürecinde öğrencilere birden fazla mesleğin içeriği A’dan Z’ye öğretilmemektedir. Yapılan, modern endüstrinin dayanağını oluşturan bilimsel ilkelerin kişiye kazandırılmasıdır. Bu sayede bireyler tekniğin temellerini kavramakta ve yeni işlevler devralabilme, mesleğini değiştirebilme esnekliğini kazanmaktadır. Burada yapılanı “yaratıcı potansiyel oluşturma” olarak tanımlamak mümkündür. Öğrenci temel olarak mekaniği, dinamiği, enerjinin kaynaklarını ve dönüştürülmesini, yani üretimin temel mekanizmalarını öğrenmektedir. Bu öğrenim süreci tekniğin yeni gelişmelerini yakından takip etmeyi ve kuramsal olarak kapsayabilmeyi gerektirmektedir. Meslek eğitimi politeknik eğitimden ayrı bir şeydir ve politeknik eğitim tamamlandıktan sonra verilmektedir. Burada politeknik eğitim sürecinde edinilen deneyim ve beceri birikimiyle öğrencinin mesleğini çok daha bilinçli ve isabetli bir biçimde seçmesinin mümkün olduğuda gerçektir
Politeknik eğitimde çocuklar küçük yaşlardan itibaren kollektif koşullarda çalışmayı öğrenir ve sever. Bu çalışmalar ile işçiye saygı duymayı ve işçiliğin kötü bir şey olmadığını okumayanın işçi olmadığını anlar. Zaten sınıfsal eşitlikle sosyalist düzenle geleceğinden bu olay sadece ön yargıyı yıkmaya yarayacaktır.
Politeknik eğitimde insanlar, üretim süreçlerinin genel, bilimsel ilkelerini öğreniyor; uyguluyor; gerekli araç gereçleri kullanıyorlar. Bu eğitimde üretimin yapıldığı fabrika, atölye, tarla, çiftlik gibi yerlerin hepsi okuldur. Eğitim üretim için yapılıyor ve toplumsal üretimi artırma amaçlanıyor. İnsan, sınıf bilinci edinmeli; sömürüye karşı olmalı, doğaya egemen olmaya çalışmalı, onu değiştirmeli ve üretmeli; son aşamada komünizmi gerçekleştirmeyi hedeflemeli; barışı, kardeşliği, özgürlüğü, adaleti, öz eleştiriyi başat değerler olarak kabul etmelidir.
Marx ve Engels genç yaşta toplumsal üretimin öğretilmesini ısrarla savunur, bireyler değişirse toplum değişir düşüncesi ağırlık basar. Ve Marx işçilerin sadece yemek ve içmek için çalışmamalarını, beyin ve el gücü ile çalışmalarınıda savunur. Politeknik eğitimin amaçları kısaca budur.
Her şeyin ve doğrunun yasak, konuşmanın suç olduğu bu dönemde gözümüzü açmalı doğruları okumalı, yanlış bilen kişileri uyandırmalı ve yasak olsada çatı altı örgütlenmeliyiz, yol yakındır.
Sorguladığımız için ayıplanıp dışlanabiliriz, gözümüzü açık tutup devletçi veya askerci olmadığımızı açıkladığımızda hain ve terörist sıfatlarıyla yargılanabiliriz, bunları bağıra bağıra söylemek yerine amacımız yanlışı bilen kişilere anlayabilecekleri şekilde devletin haydut asker ve polisin yasal katil olduğunu anlatıp emir kulları diye geçiştirilmemesini ve sömürüldüğümüzü anlatmak ayıp değildir. Onlar sadece beyin yıkama aşamasından başarılı geçmemiş sorgulayan bireyleri durdurmak istiyor. Bizim ve geleceğimiz üzerinden hepimizi sömürerek kendi ailelerinin soyunun sonuna kadar yetecek refah düzeyini elde ediyorlar, bizler okullarda ve fabrikalarda çürüyüp hakkımızı alamaz hala beynimiz yıkanırken onlar rahatça çalışmadan yatarak para kazanıyor.
Politeknik eğitim almadan önceki asıl amacımız bu düzeni ortadan kaldırmak haklarımızı almak olmalıdır. Hepimiz onların ideoloji ve dinleri uğruna kurban gitmemeliyiz, gözü açık olanlar kapalı olanları uyandırmalı yoldaşlar. Bu amaçları kazanmak için sizde bizimle olun.
Unutmayın “Var olan, maddedir; insan, doğanın bir parçasıdır. Onu mutlu etmek için bilime, eğitime, sevgi ve saygıya başvurulmalıdır.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder