Enternasyonal Marxist Gençlik | Okullardaki Otorite Ve Diktatörlük

                                        

         

 Bir çoğumuz okullardan haz etmeyiz değil mi? Bunun nedeni okulun otorite ve diktatörlük dolu olması olabilir mi ? Eminim ki okullarda rahat olsak bir nebze daha fazla severiz okulu. Çoğumuz çocukken zorla aynı bir asker gibi her pazartesi sıraya dizilip 

Atatürk’ün izinden gideceğimize,devlet için iyi bir vatandaş olacağımıza zorla yemin ettirilirdik. Sonrasında herkes üst ,baş, kıyafet, denetiminden geçer, saçı uzun olan ,küpe takan,tırnak uzatan asker gibi giyinmeyen erkekler ve saçını toplamayan ve asker gibi giyinmeyen kızlar dayağını yer ,ya da azarını işitir,ya da okula alınmazdı.Bunlar eskiye göre daha az olsa da şimdi de var .Bu gün hala öğretmeninden dayak yiyen,öğretmeninin ensesinden tutup koridorda sürüklediği,öğretmeninin hakaret ettiği ,öğretmeninin aşağıladığı bir çok öğrenci ve bu eylemleri hala yapan bir çok öğretmen var.Hala saçımıza, sakalımıza,kıyafetimize karışıyorlar. Bir öğretmen bize dayak attığında bizi aşağıladığında, bu duruma sessiz kalmak bizi daha iyi bir öğrenci mi ,daha iyi bir insan mı,yoksa daha iyi bir koyun mu yapar? Hani özgürlük başkasının özgürlüğünü kısıtlayıncaya kadardı?Biz sakal bırakarak, saç uzatarak,sivil giyinerek kimin özgürlüğünü kısıtlıyoruz? Neden bunlar engelleniyor? Neden her pazartesi okul başlarken her Cuma okul bitince zorla devletin otoritesi ve ilkelerine bağlılık andı içip, zorla burjuva devletinin marşını okuyoruz.Biz bütün bu kurallara karşı gelince ceza yiyorsak, biz başkasının özgürlüğünü kısıtlamadığımız için, bize karşı uygulanan bu cezalar bize karşı bir zorbalık değil midir? Zorbalık değilse nedir?Saç uzatmanın küpe takmanın sivil giyinmenin eğitime ne gibi bir engeli vardır? Disiplin sorumlu çalışmak mıdır, yoksa bizi askerleştiren saçma sapan kurallar mıdır ?Disiplin her gün giymek zorunda kaldığımız çoğunlukla cilde zarar veren formaları zorla giymek midir ?Bunların hepsi, bu cezalar bu saçma sapan kurallar, bize uygulanan otoritelerin hepsi dışarıdaki otoriteyi normal karşılamamız ve ona itaat etmemiz içindir.Sadece görünüş de değil zihinlerimiz de baskılarla cezalarla kısıtlanmaya çalışılmaktadır.Marxist olduğundan disipline giden bir çok yoldaşımız mevcuttur. Eğer ki okullardaki anlatılan dile gelen şey,sadece devletçilik,milliyetçilik,Atatürkçülük olmaz bununla birlikte devlet ideolojisinin karşısı da okullarda konuşulmaya başlanırsa,eğer ki bu saçma sapan hepimizi asker gibi yetiştiren,hepimizin zihnini devlet yanlısı,otoriteye boyun eğen bir zihin yapmazsa, eğer ki bunlar olmasa dışarıda da özgürlüğümüzü kısıtlayanlar, bizi koyun sananlara karşı gelinir. Okullarda siyaset konuşulmaz denir.Sebebi ne? Günümüzün 8 saatini okulda geçiriyoruz. Eğer bu konuları okulda konuşmayacaksak, eğitim ve öğrenim(!) yerinde konuşmayacaksak nerede konuşacağız? Kaldı ki okullarda ülkücülük, devletçilik, burjuva sevicilik, Atatürkçülük ,dincilik oldukça serbest. Hatta bu konular hakkında konferans yapılır, derslerde bizzat öğretmenler tarafından aşılanır. Okulun önünde girerken Atatürk büstü vardır.Sınıfımızda bize hep tepeden bakan bir Atatürk resmi vardır. Okula bozkurt kolyesiyle gelebilirsiniz, ya da Allah yazan kolye ile gelebilirsiniz.Elinizde sağ düşünceli kitaplar ile rahatça gezebilirsiniz. Orak çekiç kolyeyle kim tereddütsüz gezebilir okulda?Kim koridorda devlet ve devrim ile ,komünist manifestoyla,Das Kapitalle rahatça gezebilir ? Okulda Atatürkçü, milliyetçi, devletçi ,dinci fikirlerinizi oldukça rahat ifade edersiniz. Kim okulda Marksist -Leninist devrimci ,materyalist fikirlerini rahatça dile getirebilir? Örneğin, okulda devlet, milliyetçilik ve istiklal marşı hakkında okulda bir kompozisyon yazmanız istendi ya da sınavda çıktı .Buraya devrimci marxist fikirlerimizi yazabilir miyiz ?Yazarsanız kağıdınızdaki puanı hayal edin .Bir fikir sorulmasına rağmen o kağıda devletin resmi fikirlerini milliyetçi, Atatürkçü ,şoven fikirleri yazmazsanız asla iyi not alamazsınız . Yani okullarda eğer milliyetçi, devletçi, Atatürkçü,dinci fikirlerden bahsediyorsanız bunda sakınca yok. Ancak okulda Marksizm’den, Leninizm’den, ulusların kendi kaderlerini tayin hakkından, polislerin yasal katil, burjuva devletin yasal terör örgütü olduğundan,materyalizmden ,modern kölelikten bahsetmemiz asla rahatça yapılabilecek bir şey olamaz. Evet gizli saklı köşelerde yayılmayacak 2-3 güvenilir arkadaşla olur bu. Fakat bizim bundan gizlice bahsetmemiz bundan bahsetmenin yasak olmadığı anlamına gelmez. Okullardaki kütüphanelerinizde felsefe bölümüne bakın.Orada ne Marx vardır ne Lenin vardır ne de başka özgürlükçü otorite karşıtı düşünür vardır.Orada çoğunlukla İslam felsefesi varıdır.Marxism ile alakalı bir şey bulursanız Marxism’i kötülemek çarpıtmaktan başka bir şeye yaramayan bir kitaptır .Yani kısacası okullardaki siyaset yasağı devletin ideolojisine karşı bir muhalefet sergilendiği zaman başlar. Fikir özgürlüğümüz devletin istediği yere kadardır. Devlet bizi otoritesiyle 7. Yaşımızdan beri 12 yıllık bir otoriteye,devlet ideolojilerine itaat kampına sokar.Çıktığımızda,Atatürk milliyetçiliğine ,devlet otoritersine,yasasına,polisine,askerine,zabıtasına bağlı.Günümüz düzenindeki ezen ezilen haksızlığını normal karşılayan,para hırsıyla dolmuş binlerce devlet tarafından bilinçlice üretilmiş düzen insanı çıkar.Arada sırada istenilmeyen vakalar olsa da.Peki okullardaki yüksek yüksek duvarlar,hapishane gibi sarılan çelik dikenli teller?Güvenlik görünümündeki gardiyanlar ?Diyeceksiniz ki çocuklar okuldan kaçıyor.Çocuklar,gençler okuldan niye kaçıyor peki ?Çocukların,gençlerin okullardan kaçması sistemin bozukluğunun suçu mudur çocukların hatası mıdır?Sistem düzgün olsa, okullar bir otorite diktatörlük kurumu olmasa ,insanın kasvetli olmayan bir şekilde rahat rahat işine yarayan dersleri gördüğü politeknik eğitimin olduğu bir yer olsa, mesela herkes zorunlu din dersi görmek zorunda kalmasa ya da seçmeli görünümü altında zorunlu din dersi görmek zorunda kalmasa ,yani okul diktatörlük dolu insanın kaçmak isteyeceği bir yer olmasa ben merak ediyorum ki okuldan kaçan olur mu ?